Depremi şiddetli biçimde hissettiklerini belirten Büyükelçi Yörük, şunları anlattı:
“Depremin merkez üssüne yakın, bizim Dıraç dediğimiz kıyı kenti Durres’e yaklaşık 33 kilometre uzaklıkta bulunan bir otel çökmüş. Bu otelde 20 Türk vatandaşının kaldığını bir vatandaşın konsolosluk acil merkezini aramasıyla tespit ettik. Durres’te mukim olan bir Türk işadamını çabucak otelin olduğu yere gönderdik. Ayrıyeten Tiran’da bulunan Türk hastanesinden de bir sıhhat grubunu bölgeye sevk ettik. Birebir anda tahliye gayesiyle 25 kişilik bir minibüsü de bölgeye gönderdik.”
“Allah’a şükür olsun ki vatandaşlarımız ortasında ölen yahut yaralanan yok. Kendileriyle konuştuk, sakin olmalarını paniğe kapılmamalarını ve kendilerine her türlü yardımı yapmaya başladığımızı bildirdik. Gönderdiğimiz araçla Tiran’a geliyorlar. Geldikten sonra bir müddet kendilerini burada konuk edeceğiz. Vatandaşlarımızın orada turistik mi, iş için mi, hangi emelle bulunduğunu Tiran’a geldikten sonra öğreneceğiz.”
“Bizim büyükelçilik binamızda, konutumuzda bir ziyan yok. Tıpkı halde büyükelçilik çalışanımızın de durumu yeterli. Sabaha karşı sarsıntı olur olmaz yanıma çalışanı alarak çabucak Tiran’da cins attım. Karanlıkta o esnada kimi binalarda hasar gördük lakin bunlar büyük çaplı değildi. Halk sokaklara dökülmüştü. Bir biçimde panik havası vardı. Olağan ki kent dışında kırsalda ne olduğuna dair tam bir fikrimiz yok. Vakit içinde tüm bilgileri alacağız. Yaklaşık 7 bin vatandaşımız yaşıyor bu ülkede. Şu ana kadar bize intikal etmiş olumsuz bir bilgi yok.”
“Arnavutluk bakanlarıyla temas halindeyim. Burada afet işlerinden Savunma Bakanlığı sorumlu. Savunma Bakanı acil arama kurtarma takımlarına gereksinim duyulduğunu belirtti. Bu gereksinimi çabucak merkeze ilettim. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla en kısa mühlet içinde bir Türk takımının buraya geleceğini kıymetlendiriyoruz. Arnavutluk makamları da birinci şoku attıktan sonra hasar tespit çalışmalarına başladılar. Bize bu sarsıntının Arnavutluk tarihinde kayıtlara geçmiş en şiddetli zelzele olduğu söylendi. ”
