Bursa, Türkiye’nin sanayi devi bir şehir. Ülkemiz için yıllardır ekonomiye katkı sağlayan üretim tesisleri, şehrin dört bir yanında faaliyet göstermektedir. Ancak, sanayileşmenin getirdiği avantajlarla birlikte, şehirde önemli riskler de söz konusu: endüstriyel kazalar hem insan yaşamı için tehlikeli hem de çevresel felaketlere yol açabilir.
Türkiye’nin 4.büyük şehri olan Bursa, Ticaret Bakanlığı verilerine göre 2024 yılı ağustos ayında geçen yılın aynı ayına göre, ihracat rakamları %2,4 oranında artarak 22 milyar 63 milyon dolar olmuştur. Bursa’da bulunan 17 OSB büyük endüstriyel kazaların meydana gelme potansiyeline sahip bir şehir olduğunu göstermektedir. Acaba Bursa’da endüstriyel kazalar sonucu oluşabilecek, tehlikenin farkındamıyız?
Bursa’nın sanayi çeşitliliğine baktığımızda, özellikle tekstil, otomotiv, makine ve metal sektörleri alanında üretim yapan bu devasa fabrikalar, ciddi güvenlik ve çevre risklerini de beraberinde getiriyor. Bu bakımdan, endüstriyel kazaların önlenmesi açısından sıkı güvenlik önlemlerinin alınması gereklidir.
Bu nedenle endüstriyel kazaları önlemek için alınması gereken önlemler oldukça önemlidir. Bu tip kazalar, hem iş sağlığı ve iş güvenliği kapsamında, hem de çevresel önlemler alınarak, tehlikelerin riske dönüşmesi önceden önlenebilir, bunun sonucunda ise zarar görebilirlik ortadan kalkabilir.
Çalışanların olası kazalara karşı bilinçlendirilmesi ve düzenli eğitimler alması, iş kazalarının önlenmesinde hayati rol oynar. Bu eğitimler yalnızca güvenlik ekipmanlarının nasıl kullanılacağına dair değil, aynı zamanda kimyasal maddelerle nasıl başa çıkılacağı ve acil durumlarda nasıl hareket edileceği konularını da içermelidir.
Sanayi bölgelerinde meydana gelebilecek endüstriyel kazaların önlenmesi, ancak alınacak sıkı denetimler, teknolojik yenilikler ve işçi bilincinin artırılmasıyla mümkün olabilir. Kimyasalların güvenli yönetimi, yanıcı maddelerin depolanması, gaz detektörlerinin kullanılması ve işçilerin eğitilmesi gibi önlemler, potansiyel kazaların önüne geçebilir.
Ancak en önemlisi, kazaların olmasını beklemek yerine, önleyici politikaların devreye sokulmasıdır. Sanayi alanında faaliyet gösteren şirketler ve yetkililer, kazaların yalnızca iş yerlerinde değil, tüm çevreye yayılabilecek sonuçlarını göz önünde bulundurarak hareket etmelidir. Sıfır kaza politikası, ideal bir hedef olarak görülse de doğru adımlar atıldığında bu hedefin sanıldığı kadar uzak olmadığını göreceğiz.
Bursa’nın sanayi altyapısı, ülke ekonomisine yaptığı katkı kadar riskleri de barındırıyor. Ancak, geçmişte yaşanan endüstriyel kazalardan ders almak ve gelecekte benzer olayların yaşanmaması için gerekli önlemleri almak, hem çalışanların hayatını korumak, hem de çevresel felaketleri önlemek adına zorunludur.
Unutulmamalıdır ki, önlem almak, kazanın ardından yapılacak kurtarma çalışmalarından çok daha kolay, hızlı ve etkili olacaktır. Bu nedenle, sanayi kuruluşları ve yetkililer iş güvenliği standartlarını sürekli güncellemeli ve gelişen teknolojiyle birlikte daha güvenli çalışma ortamları oluşturmalıdır. Afetsiz günler diliyorum.
Yerinde ve önceden sıkı önlem alınması gereken bir konuyu ele almanız çok isabetli olmuş. Her yanımızı saran Yaşam Tehlikelerinin yanında önlem alınarak bertaraf edilebilecek zararları gündemde tutmak hem insanlık hem de ülkemiz geleceği açısından çok önemli olacaktır. Kaleminize sağlık.
Teşekkür ediyorum Sedat bey afet toplumsal bir konu Bursa gibi sanayisi çok olan illerde OSB lerin tehlikelerine dikkat çekmek istedim hem çevre açısından, hemde hava kalitesi ve en önemliside insan sağlığı açısından