İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, kongre için gelen katılımcıların şehrin kültürünü en hızlı ve etkileyici biçimde mutfağı aracılığıyla tanıyabileceğini belirterek, ” Gastronomi, kültür ihracatının en etkin ve kestirme yoludur.” dedi.
???????5. Global Gastroekonomi Zirvesi’nde konuşan Avdagiç, beslenmenin insanın hayatını sürdürebilmesi için en temel ihtiyaçların başında geldiğini ifade ederek, yeme-içmenin vücudun ihtiyacı olan besini, enerjiyi sağlamanın ötesine geçtiği andan itibaren gastronominin devreye girdiğini söyledi. Avdagiç, gastronominin yeme-içmenin artık sanata dönüşmeye başladığı bir dönem olduğunu vurguladı.
Turizmin gelişmesinde tarihi ve doğal zenginliklerin büyük rolünün olduğunu belirten Avdagiç, İstanbul’un 8 bin 500 yıllık tarihinin üzerinde yükselen güçlü bir gastronomi kültürü olduğuna işaret etti.
“Türkiye yemek sanatıyla büyük bir potansiyele ve şansa sahip”
Avdagiç, gastronominin tek tipleşmenin, küreselleşmenin makbul olmadığı, kabul görmediği biricik alan olarak kalmayı başardığını belirterek, şunları kaydetti:
“Türkiye, zengin mutfak kültürü, Evliya Çelebi’nin 50 yıllık yolculuğu boyunca kaydettiği 2 bin 246 gıda maddesiyle gerçekleştirdiği yemek sanatıyla büyük bir potansiyele ve şansa sahip. Biz bu şansı hep birlikte çok iyi kullanabilirsek, işte o zaman gastronomi, şehrimiz ve ülkemiz için ekonomik bir zenginliğe dönüşecektir. Kelebek etkisi teorisinde olduğu gibi, gastronomide elde edilen başarılar da bizim İTO ve İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu (ICVB) olarak şehrimiz için yaptığımız çalışmaları olumlu etkiliyor. Dünyanın en çok harcama yapan turist kesimi diyebileceğimiz toplantı ve kongre katılımcıları gerçekten bu tür ayrıntılara dikkat ediyorlar. Bir şehri seçerken de bu tatların büyük etkisi oluyor.”
Kongre için gelen katılımcıların şehrin kültürünü en hızlı ve etkileyici biçimde mutfağı aracılığıyla tanıyabileceğini söyleyen Avdagiç, “Gastronomi, kültür ihracatının en etkin ve kestirme yoludur. Kongreler, sadece bilgi paylaşımının değil, aynı zamanda yerel lezzetlerin ve kültürel mirasın dünyaya tanıtıldığı en önemli sahne.” dedi.
