Kayseri’de yaşayan 64 yaşındaki Mehmet Tamokur, geçtiğimiz Eylül ayında ansızın başlayan ateş ve terleme şikâyetiyle acil servise gitti. Covid-19 kuşkusuyla 2 defa PCR testi yapılan ancak sonuçları negatif çıkan Tamokur’un hastalığının seçkin görülen ve genelde tilki tüylerinden bulaşan bir parazit hastalığı olan dev alvelor kist hidatik olduğu ortaya çıktı.
64 yaşına kadar genel sıhhat durumu uygun olan ve ağrı kesici dahi kullanmayan, evli ve 3 çocuk babası Mehmet Tamokur’un hayatı 9 ay evvel bir anda değişti. Ansızın başlayan yüksek ateş ve terleme şikayetiyle Kayseri’de bir hastaneye giderek muayene olan Mehmet Tamokur, enfeksiyon kuşkusuyla 1 ay enfeksiyon servisinde yatırıldı. 1 ayın sonunda şikâyetlerinin artarak devam etmesi üzerine tetkikler tekrarlandı ve Tamokur’a alveolar kist hidatik (KH) hastalığı teşhisi kondu. Tanıyı takiben ilaç tedavisine başlanan, ilaç tedavisi sonrasında da şikâyetleri azalmayan hastaya daha sonra girişimsel radyolojik süreçler ile müdahale yapıldı. Bu süreçler sırasında hastalığının klasik KH değil ‘dev alveolar kist hidatik’ olduğu ortaya çıktı. İlaç tedavisinin yetersiz gelmesi ve hastalığın daha fazla ilerlemesi durumunda organ nakline muhtaçlık duyulacak olması münasebetiyle uygun tedavi usullerini araştıran Tamokur, tedavisi için İstanbul’a gelerek Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi’ne başvurdu. Karaciğer nakli konusunda milletlerarası çalışmaları olan Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Deniz Balcı tarafından tüm tetkikleri yapılan hasta, ileri tetkiklerin tamamlanmasıyla vakit kaybetmeden ameliyata alındı.
‘Tilki tüylerinden bulaşan bu hastalık, bir tümör üzere yayılır’
Başarılı geçen operasyon sonrasında alvelor kist hidatik hastalığı hakkında bilgilendirmelerde bulunan Prof. Dr. Deniz Balcı,“Echinococcus alveolaris ismi verilen bir parazitin sebep olduğu bu hastalıkta et yiyen tüm hayvanlar taşıyıcı olmakla birlikte, bulaş çoklukla tilkilerden insanlara olmaktadır. Ülkemizde daha yaygın görülen, köpek ve kedilerin dışkısı ile bulaşmış, âlâ yıkanmamış besinlerin yenmesi ile bulaşan klasik kist hidatikten farklı olan alveolar kist hidatik hastalığı, ekseriyetle tilkilerin tüyleri ya da dışkısı ile bulaşmış besinlerden alınmaktadır. Doğu Avrupa, Kafkaslar ve ülkemizde de bilhassa kırsal kısımlarda bu hastalık görülebilmektedir. Karaciğer içerisinde adeta bir tümör üzere yayılan, sıklıkla safra yolları ve damarları da tutan bu hastalıkta ilaç tedavisi ile yalnızca hudutlu bir muvaffakiyet sağlanabilir. Tek tedavisi ileri ve kompleks karaciğer cerrahisi olup, ilaç tedavisine cevap oranları çok düşük, opere edilemeyen olaylarda karaciğer nakline dahi gidebilen ve tedavisiz kaldığında kesinlikle ölümcül seyreden bir hastalıktır. Mehmet Beyefendi de kurumumuza karaciğer nakli önerilmiş olarak başvurdu, yaptığımız ileri tetkikler ve 3 boyutlu rekonstrüksiyon görüntülemelerde hastamızın kompleks bir karaciğer cerrahisi uygulayarak, nakil gerek kalmadan operasyon planı yaptık” dedi.
‘Ameliyat olmasa karaciğer nakline muhtaçlık duyacaktı’
Hastaya uygulanan operasyon hakkında ayrıntılı açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Deniz Balcı, “Hastalık, hastamızın karaciğerinin sağ kısmını büyük oranda kaplamış ve karın için ana damarlara tutunmuştu. Alveolar kist hidatik hastalığı için hastamızın karaciğerinin yüzde 60’dan fazlasını içeren sağ tarafını çıkarttık ve hastalığın tuttuğu vena kava isimli ana damarı da kesip diyaframdan aldığımız doku ile onardık. Bu operasyon gerçekleşmemiş olsaydı, hastamız aylar içerisinde karaciğer nakline muhtaçlık duyacak hale gelebilirdi. Hastamızın durumu şu anda çok uygun ve hastalık bedeninden tümüyle arınmış durumda” diye konuştu.
‘Her şeyin bittiğini düşünmüştüm’
Operasyon sonrasında açıklama yapan Mehmet Tamokur, “Hayatım bir günde değişti. Ani bir ateş ile başlayan hastalığım, ömrümü kâbusa çevirdi ve vakit geçtikçe iyileşebileceğime dair tüm ümitlerimi kaybettim. Prof. Dr. Deniz Balcı ve grubu sayesinde her şeyin bittiğini düşündüğüm noktada tekrar hayat buldum. Onlara minnettarım” formunda konuştu.
‘Bu hastalık konusunda bilinçlenmek çok önemli’
Prof. Dr. Deniz Balcı, Kist Hidatik hastalığının değerli bir halk sıhhati sorunu olduğunu, Dünya Sıhhat Örgütü’nün bu hastalık konusunda kıymetli çalışmalar yaptığına dikkat çekti. Arjantin ve Çin’de kuzuların aşılanarak bu hastalığın insanlara geçişinin önlenebildiğinin gösterildiğini örnek veren Prof. Dr. Balcı, halk sıhhatini ileri derece tehdit eden bu hastalık için dikkat edilmesi gereken noktaları şu halde sıraladı:
– “Sokak hayvanlarını sevmek çok hoş lakin tüm sokak hayvanlarına dokunduktan sonra eller güzelce yıkanmalıdır.
– Tüm meyve ve sebzeler yıkanarak tüketilmelidir.
– Köpeklerin dışkıları etrafta bırakılmamalı, ağzı kapalı bir poşet içerisinde çöpe atılmalıdır.
– Köpeklere ve kedilere mutlaka çiğ et verilmemelidir.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
