Prof. Dr. Özener, Kandilli Rasathanesi ve Zelzele Araştırma Enstitüsü’nde düzenlediği basın toplantısında, Elazığ Kavaktepe merkezde meydana gelen 5,3 büyüklüğündeki sarsıntıya ait, “Bu zelzelesi 24 Ocak’ta Sivrice’de meydana gelen zelzelenin artçısı olarak kıymetlendirebiliriz. Gecikmiş bir artçıdır. Sarsıntının derinliğini biz enstitü olarak 6 kilometre derinlikte olarak veriyoruz. Saat 13.00 prestiji ile toplam 14 artçı şok meydana geldi.” dedi.
2020 yılındaki sarsıntılara bakıldığında bölgenin epey hareketli olduğuna dikkati çeken Özener, bölgedeki zelzelelere tarihi açıdan bakıldığında can ve mal kaybına yol açan epey fazla zelzele olduğu bilgisini verdi.
‘3 BİN 193 ADET ZELZELE MEYDANA GELDİ’
Prof. Dr. Özener, “Fay düzeneği tahliline baktığımızda olağan bileşeni olan bir faydan bahsediyoruz. Doğu Anadolu fay çizgisinin karakterini yansıtan bir fay sistemi. 24 Ocak 2020 yılında olan Sivrice-Elazığ zelzelesinden sonra 50 kilometre uzaklıktaki alanda toplam 3 bin 193 adet zelzele meydana geldi. 4’ten büyük artçılar ise 55 olarak gerçekleşti.” diye konuştu.
Özener, olağan kurallarda artçı sarsıntıların birkaç hafta daha sürmesinin beklendiğini lisana getirdi.
‘BU SARSINTININ MEYDANA GELDİĞİ YERDE BİLİNEN BİR FAY YOK’
KRDAE Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Ali Pınar da sarsıntı varsayımlarında büsbütün faylara konsantre olunmaması gerektiğini belirterek, şunları tabir etti:
“Bugünkü zelzeleye baktığımızda bu zelzelenin meydana geldiği yerde bilinen bir fay yok. Jeolojik çalışmalarda bu sarsıntıya evvelce işaret olabilecek bir fay olmayan bir yerde meydana geldi. Bu, bize şunu hatırlatıyor, sarsıntıların bilhassa orta büyüklükteki sarsıntıların birden fazla kapalı fay dediğimiz yerlerde meydana gelmektedir. Yalnızca Türkiye’de değil, dünyadaki fayların çabucak hemen yarısının yeryüzünde hiçbir izi yoktur.”
Bölgesel Deprem-Tsunami İzleme ve Kıymetlendirme Merkezi (BDTİM) Müdürü Dr. Doğan Kalafat ise, “Bu zelzele çok büyük bir zelzele değil lakin tekrar de önümüzdeki saatlerde 4’ün üzerinde sarsıntı olma olasılıkları vardır. O yüzden toplumumuzun şuurlu bir halde hareket etmesi, dehşete kapılmadan önlem almalarında yarar var.” dedi.
