Bölgedeki şiddetli yağışın akabinde 11 Ağustos’ta yaşanan sel felaketi ve heyelan sonrasında, Sinop’un Türkeli ilçesinin temas yolları ulaşıma kapandı. İlçede yaşayanlar, talepleri doğrultusunda, Türk Silahlı Kuvvetlerine ilişkin helikopterlerle gitmek istedikleri yerlere nakledildi.
“KİLİTBAHİR” MAĞDURLARIN İMDADINA YETİŞTİ
Sel felaketi sırasında Türkeli’nde turist olarak bulunanların araçlarıyla tahliyesi için Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının tertibiyle, 48 metre uzunluğundaki “Kilitbahir” isimli otomobilli vapur da Çanakkale Valiliği tarafından verilen müsaadelerin tamamlanmasının akabinde ikmallerini yapıp yola çıktı.
115 ARAÇ VE 578 KİŞİ TAHLİYE EDİLDİ
Çanakkale Boğazı ile adalar sınırındaki ulaşımı sağlayan GESTAŞ AŞ’ye ilişkin 50 araç kapasitesine sahip otomobilli vapur, Türkeli’nden birinci yolcularını alarak Kastamonu’nun İnebolu Limanı’na nakletti. Bölgeden 115 araç ve 578 kişiyi tahliye eden Kilitbahir, Çanakkale’ye döndü.
“YARDIM ELİ UZATTIK, MUTLUYUZ”
Gelibolu ve Çardak ortasındaki seferlerine tekrar başlayan geminin işçisi, afet bölgesinde yaşadıklarını anlattı.
Geminin kaptanı Taner Yurdaer, Sinop’a 48 saatte vardıklarını belirterek, “Birçoğu gurbetçi olan vatandaşlarımızı Sinop Türkeli Limanı’ndan İnebolu’ya taşıdık. Bu süreçte oldukça araç ve insan taşıdık. Umarım onların bu sel felaketi nedeniyle ortaya çıkan mağduriyetlerini bir nebze olsun giderebilmişizdir.” dedi.
Yurdaer, oradaki vatandaşları kurtarıp sevklerini sağladıkları için gururlandıklarını lisana getirdi. Onlara yardımcı olmaktan memnunluk duyduklarını aktaran Yurdaer, şöyle devam etti:
“Geri dönüşler bizi çok onore etti. Şirketimizin ve Valiliğimizin talimatlarını tam olarak yerine getirebildiysek ne memnun bizlere. Malum, Çanakkale kardeşlik diyarı. Burada çok değerli savaşlar yaşandı. Sonunda daima barış oldu, kardeşlik oldu yüzyıllar sonra. Bütün milletimizin o devirde burada birlik ve beraberlik içinde toplanmış olması çok değerli. Alışılmış ki Sinop’tan da buraya vatan savunması için gelinmişti. Buradan da yıllar sonra Sinop’a yardıma gidilmesi bence çok kıymetli. Seyir süreci kolay olmadı. Rüzgarlı ve fırtınalı, dertli bir havada seyir yaptık. Alışılmış biz vaktinde oraya ulaşma azmindeydik. Bunu başardığımız için ayrıyeten memnunuz. Oradaki süreci de muvaffakiyetle tamamladığımızı düşünüyoruz.”
“SERT HAVAYA KARŞIN TAHLİYELERİ YAPTIK”
Geminin kaptanlarından Caner Gün ise şirketten gelen talimat sonrası seyir hazırlıklarına başladıklarını belirtti.
“Biz bunun bilincindeydik fakat acelemiz de vardı. Çabucak Sinop’a ulaşmamız gerekiyordu. Doğal denizin üzeri selin getirdiği tomruk ve ağaçlarla doluydu. Gittik ve orada bize mahallî makamların takviyeleriyle vatandaşlarımızın tahliyesini ve sevkini sağladık. Çok farklı hisler yaşadığımız bir deneyim oldu. Biz bu seyirde aslında hem gemiyi hem kendimizi test etmiş olduk zira gemimiz Çanakkale Boğazı ve adalar çizgisinde iç su dediğimiz bir bölgede seyir yapıyor. Açık deniz için inşa edilmiş bir gemi değil. Bu süreç ve ulaşım ne kadar güç olsa da biz bunu başardık. İnsan o an mesleksel tereddütlerini düşünmüyor. Oraya yardım için gittiğimiz için öbür hislerimiz daha ağır basıyor. Natürel ki zorlandık, zorlanmadık değil ancak oradaki halkın mağduriyetinin giderilmesi bizim için daha kıymetliydi.”
“GEMİYİ TOMRUKLARIN ORTASINDA YÜRÜTTÜK”
Mürettebattan gemici Mustafa Şen de tomrukların ortasında gemiyi yönetim ettirebilmenin çok güç olduğuna dikkati çekti.
Sinop’un Güzelce Limanı bölgesine güç olsa da girebildiklerini anlatan Şen, “Orada insanlarımız çok güç durumdaydı. Araçları ve vatandaşlarımızı gemiye aldıktan sonra karnı aç olanlar vardı ve içecek isteyenler oldu, birtakım çocuklar vardı, onlarla kumanyalarımızı paylaştık. İnsanlarımız meskenlerini, birikimlerini kaybetmişti. Çok berbattı. Allah bir daha bu türlü bir felaket yaşatmasın inşallah.” diye konuştu.
