Evet, afet dediğimiz olay/olgu, her türlü siyasetin üstünde ve ayrım yapmadan hepimizi olumsuz etkileyen bir durumun ortaya çıkmış halidir. Hangi dünya görüşünde olursanız olun, hangi rengi seviyor ya da sevmiyor olursanız olun, hangi yemeği tercih ederseniz edin, hangi artisti, şarkıcı ya da tiyatrocuyu severseniz sevin, hangi partiye oy verirseniz verin ve hangi tanrıya inanırsanız inanın. Yaşadığınız ve adına Türkiye dediğiniz bu coğrafya zamanı gelince sarsılacak ve hepimizi ortak bir paydada buluşturacaktır. Afetler bizim ortak paydamızdır. O yüzden 2020 yılında kaleme alıp yayınladığım kitabın adına, bu gerçekler ışığında “ORTAK PAYDAMIZ AFETLER” ismini vermiştim.
Siyaset üstü bir konuda yazı yazmak, etliye sütlüye karışmadan düşünce ve duyguları nakletmek her zaman kolay olmuyor. Örneğin, deprem öldürmüyor bina öldürüyor gerçeğini bilmeyen kalmamıştır. Peki, bu binaların deprem gerçeği göz ardı edilerek inşa edilmesi, çürük zeminlere imar izninin verilmesi, binaların malzemeden çalınarak inşa edilmesi, yapıların yerinde ve zamanında etkin bir şekilde denetlenmemesi hususlarını nasıl anlatacağız?
Türk vatandaşının neden kaçak ve çürük bina yaptığını, bu kaçak yapıların sürekli olarak affedilmek suretiyle yasallaştırılmasının istikbalimize ne gibi katkısının olduğunu, bütün bunlara rağmen çeşitli konularda yüzlerce çalıştay düzenleyen iradenin, hala “Türk vatandaşı neden kaçak bina yapar ?” sorusunu çalışmadığını nasıl söyleyeceğiz? Yasal bina yapmanın önündeki engelleri, vatandaşı kaçağa, denetimsizliğe, plansız ve ehliyetsizliğe mahkûm eden, kemikleşmiş ve kanıksanmış mevcut egemen anlayışa karşı çıkmanın zorluklarını nasıl aşacağız?
Sevgili Dostlar…
Özellikle Kahramanmaraş merkezli son depremlerden çok büyük zarar gören bölge özelinde, ülkemizde ve beklediğimiz farklı bölgelerdeki depremler arifesinde artık ciddi hazırlıklar görmek istiyoruz. Hiç kimse, özellikle vatandaş ve yetkililer bana ne diyerek umursamaz bir tavır içerisine giremez, sorumsuzluk sergileyemez. Merkezi ve yerel idarelerin bu anlamdaki çalışmaları hepimizi yakından ilgilendiriyor. Dolayısıyla yetkililerin afet ve acil durumlarla ilgili bir takım istek ve beklentilerimize kulak vermelerini, sesimizi yüksek perdeden duymalarını istiyoruz. Ve diyoruz ki;
Hangi anlayışın temsilcisi olursanız olun, rehberiniz ilim, yoldaşınız bilim olsun,
Amacınız hiçbir fark gözetmeden, partili – partisiz ayrımı yapmadan, bölgenizin bütün kesimlerine karşılıksız hizmet olsun,
İlkeniz dürüstlük, saydamlık ve şeffaflık olsun,
Ehliyetli ve Liyakatli idarecileriniz olsun,
Hizmetlerinizde ölçü, adalet ve hakkaniyet olsun,
Kamu kaynaklarında yolsuzluk ve ahlaksızlık olmasın, hiçbir kaynak israf edilmesin,
Beni, ailemi ve şehrimi her türlü afet ve acil duruma karşı koruyacak tedbirlerin olsun, afetlere dirençli toplum oluşturma adına eğitimin, donatımın ve hazırlığın olsun,
Özellikle afet nedeniyle yardıma muhtaç olanlar başta olmak üzere, sosyal devlet, sosyal belediyecilik ile alil-acizleri koruyan bir çatınız olsun. Bu çatı gerek duyduğumuzda hepimizin sığınacağı kadar büyük ve kuvvetli olsun,
Anlayış olsun, hoşgörü olsun, kardeşlik olsun,
Biz elimizden geleni yapalım, iyi niyetle beraber çalışıp hizmet edelim ki takdir Allah’tan olsun.
Diyor, afetsiz günler diliyorum…

Tebrikler,ne güzel anlatım👏👏
Teşekkürler 🙏