More
    Kaşe, Kaşe çeşitleri, Kaşe Fiyatları, en ucuz kaşe, Cep Kaşesi,
    Ana SayfaAfetNE KADAR ÖZGÜRSÜNÜZ?

    NE KADAR ÖZGÜRSÜNÜZ?

    “Gurbet neresidir (?)” diye sorsalar size tarifiniz ne olurdu? Kendi cevabınızı verin ama bana göre gurbet “kalp ile dünya arasındaki yabancılaşmadır.” Ya da duygu yüklü bir cevap isterseniz “yârin olmadığı her yerdir” derim. Tabi ki konumuz iki kişi arasındaki duygusal bağın bileşenleri değil. Toplumsal bir sonuç lazım bize. Böyle bir giriş yapmamın sebebi de insan denilen bilinemezlik deryasının içine dalarak kendimizi ve yaşamımızdaki seçimlerimizin bizi nereye götürdüğünü anlamaya çalışmaktır.

    İnsan iradesiyle hareket eder. Ve hatta bu iradenin özgür (!) olduğu söylenir. Özgür iradenle seçtiğin her şeyden de sorumlusundur. O yüzden ceza hukukunda fiilin kasti olup olmadığına göre cezanın boyutu değişir. Hatta cennet ve cehennem özgür irademiz nedeniyle vardır. Özgür iradesinden yoksun bir canlının imtihan edilmesi de anlamsız olurdu sanırım.  

    Peki özgür iradeli seçimlerimizde içine doğduğumuz toplumun, zamanın ve mekânın hiç mi etkisi yok? Örneğin inançlarımız, dilimiz, tenimiz, rengimiz, boyumuz, kaşımız, annemiz, babamız, kabilemiz, ülkümüz içine fırladığımız toplumun hazır paket programı değil mi? Biz hangisini ve ne kadarını seçiyoruz! Biz neye, ne kadar ve hangi ölçüde karar verebiliyoruz? İklimin insan yaşamında ve evriminde ne kadar etkin olduğu, bugün dünya üzerinde yaşayan farklı coğrafyalardaki insanların görüntüsünden, günlük yaşam alışkanlıklarından ve kültürel farklardan belli olmuyor mu? Acaba 2500 yıl önce bu topraklarda yaşamış bir düşünür olan Sokrates “sorgulanmamış hayat yaşanmaya değmez” derken ne demek istiyordu?

    Ben insan eylemlerinin, düşünce ve sezgilerinin içinde bulunduğu şartlar dahilinde belirlendiğini düşünüyorum. Bu nedenle de iradi özgürlüğün ve seçimlerimizin çok da bize özgün olduğunu sanmıyorum. İrademiz özgürse içinde yaşadığımız toplumsal şartlara bağımlılığımızın sebebi nedir? Sevmediğimiz, istemediğimiz halde birçok şeyi yapmak zorunda kalmıyor olmamız ne kadar iradi bir eylemdir? Yani yaptığımız birçok hareket ve söylemin sebebi kendi dışımızdaki nedenlerin sonucu ve içinde bulunduğumuz şartların zorlamasıyla belirlenmiyor mu? Bence insan davranışları ve eylemleri bir takım değişmez ilke ve yasalara bağlıdır. Aynı zamanda zorunludur. Öyleyse insan özgürlüğünden, insanın özgür iradesinden ve özgür seçiminden de söz edemeyiz.

    İÇİMİZDEKİ GURBET…

    Özgür irade, seçimler falan derken seçemediklerimizi ve söyleyemediklerimizi ne olacak? Freud diyor ki; İtiraf edilmemiş hiçbir his asla ölmez. Bilinçaltı dediğimiz çöplük tamamen ertelenmiş, bastırılmış hislerle doludur. Hepsi orada öylece nefes alır ve bekler. En alakasız zamanı, rüyaları ve mutlu anları mesela. Söylemeli bekletmeden her şeyi, şu an…

    Şu an söyleyelim, rüya görelim, yapalım ama insan bazen ne ileri nede geri gidebilir. Yokluğunu yaşamak istemez ama kazanmak için harekete geçmez. Teslim olmak istemez ama kopmayı da beceremez. Ne gözünü alır ne de göze alabilir. Sonra pişman olur, seçtiklerinden ve seçmediklerinden.  Öyleyse?

    Pişmanlıklar denizinde boğulmamak için özgür irade çıkmazından kurtulun. Hayatı ve hayatınızı sorgulayın! Yanlış ve doğruların tarifini yapın! Duygu ve düşüncelerinizi toplumun düzenini bozmadan gerçekleştirin. Bu nasıl olacaksa?

    Dolabımda iki yıldır duran un, yağ ve şekeri kullanarak pasta yapmam, pastanın da iki yıllık olduğu anlamına gelmez. Hiçbir şey için geç değildir. Düşüncelerinizi hayata geçirin ve içinde bulunduğunuz hayatı güzelleştirin. Anı yaşayın ve yaşatın. İçinizdeki gurbetten kurtulun. Bir şeye dikkat etmeniz gerekiyor sadece. Parçası olduğunuz doğaya, beraber var olduğumuz canlara, doğaya zarar vermeyin. Gerisi boş lakırdı…

    Kendi gerçekliğinizi deneyimlediğiniz bir yaşam, afetsiz günler dileğiyle…

    spot_img
    Hüseyin KANZA - ORTAK PAYDAMIZ AFETLER
    Hüseyin KANZA - ORTAK PAYDAMIZ AFETLER
    1970 K. Maraş / Afşin doğumludur. Gaziantep Teknik Lise Elektrik Bölümü, Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi, Anadolu Üniversitesi Felsefe Bölümü ve Bursa Polis Okulu mezunu olup halen Anadolu Üniversitesi Tarih Bölümü ve Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Ensitütüsü Afet Risk Yönetimi Yüksek Lisans öğrencisidir. Vatani görevini yedek subay (Komando Asteğmen) olarak Siirt-Pervari’de tamamladı. 1993 -2005 yılları arasında Bursa, Bitlis, Malatya ve Konya İl Emniyet Müdürlüklerinde Polis Memuru olarak görev yaptı. İçişleri Bakanlığı tarafından açılan Görevde Yükselme Sınavını kazandı ve 2005 yılında Hatay Emniyet Müdürlüğüne Sivil Savunma Uzmanı olarak atandı. Hatay Defterdarlığı, Muğla Milli Eğitim Müdürlüğü, Bursa Sivil Savunma Arama ve Kurtarma Birlik Müdürlüğü, Bursa AFAD ve Bursa İl Özel İdaresinde Sivil Savunma Uzmanı ve Şube Müdürlüğü ile Nizip Çadırkent Müdürlüğü görevlerinde bulundu. 2020 yılında Ortak Paydamız Afetler isimli kitabı yayınlanan Hüseyin KANZA, Bursa ve K.Maraş’ta yayınlanan gazetelerde, afet ve acil durumlarla ilgili köşe yazarlığı yapmakta olup evli ve iki çocuk babasıdır. Halen Bursa İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğünde Sivil Savunma Uzmanı olarak görevine devam etmektedir.
    İLİŞKİLİ HABERLER

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz

    - Reklam -spot_img
    - Reklam -spot_img

    Popüler